McDonald’s çok güzel bir kampanyaya imza atmış. Yüzde gülümseme uyandıran bu kampanya sayesinde; İsveç’te küçücük bir restoran şeklinde hazırlanan arı kovanlarında, yok olma tehlikesine karşın arılar misafir olarak ağırlanıyor. Arılara sadece bal yapıyorlar gözüyle bakanlar arıların daha önemli işlevlerini bilmedikleri için bu konuda duyarsız kalıyorlar haliyle. Hâlbuki iğnesiyle canımızı acıtsa da aslında tatliş bir hayvancık olan arılar; bir çiçekten polen aktarımı yoluyla bitkilerin döllenmesini sağlayan polinasyonu, %80 oranında bizzat kendileri gerçekleştiriyor. Bu arılar ki sadece bununla sınırlı kalmayıp gezegendeki tüm canlıların tükettiği besinin %90 gibi geniş bir oranına tekabül eden insan gıdasının da %70’inin tozlaşmasında rol oynuyor. E daha n’apsınlar canım? McDonald’s arı kovanları yapmış çok mu? Değil ama bilinçlendirmek, duyar kasmak ve markasının itibarını artırmak adına çok güzel ve özel bir hamle olmuş diyebilirim. Böylesine evrene yardımı dokunan arıların; sırf bizler daha rahat yaşayalım diye gerçekleştirdikleri bu meşakkatli çalışma, tarım ilaçlarının aşırıya kaçan kullanımı ve kaçınılmaz son olan iklim değişikliği gibi nedenlerle nesilleri yok olabilir.

Küresel besin zincirinde önemli bir yeri olan McDonald’s İsveç’teki bazı restoranlarının çatısına yerleştirdiği arı kovanlarıyla bu durumun önüne geçebilmek için bir süredir çalışıyor. Bu bilinci daha geniş bir kitleye duyurmak isteyen McDonald’s’ın İsveç ayağı, bu yıl Dünya Arı Günü kapsamında dünyanın en küçük ve en tatlı restoranlarını tasarladı.

Reklam ajansı Nord DDB imzalı proje kapsamında, hâlihazırda ülke genelinde beş tane minyatür restoran bulunuyor. Ödüllü set tasarımcısı Nicklas Nilsson tarafından tasarlanıp hazırlanan restoranlar, Ronald McDonald House Charities’e fon sağlamak amacıyla açık artırmayla satışa çıkarılacak.

Ne diyelim umarım bu bilinç daha çok yayılır ve diğer markalar da bundan ilham alarak kendilerine uyarlarlar!

Minnak restoranların yapımını buradan izleyebilirsiniz 👇