Bu hafta sizlere sıcak ve samimi bir girişle başlamak istedim. Kendimi ve geleceği sorguladığım bir dönem içerisindeyim de diyebiliriz aslında. Biraz iletişimden, biraz da şu hayretle izlediğimiz büyülü dünyadan bahsetmek istedim. Aslında benim için tam tabiriyle “Pembe Dünya'yı" sorgulamak istedim.

Pembe Dünya

 Evet aslında tam olarak bu sektörü karşılayan kavram bu olmalı “ Pembe Dünya”

 Şimdi içinizden diyorsunuz ki "Pembe Dünya'da" ne? Ne alaka şimdi ?

Evet "Pembe Dünya" çünkü bu sektörde olan her şeyin tam karşılığı aslında. İletişim dili, sektörü, bakış açısı o kadar geniş ve büyüleyici ki tek kelime sizi vezirde eder, rezilde.

Bu mesleğe ilk adımını atanları veya atmaya hazırlananları o kadar iyi anlıyorum ki.

Pembe dünyanın vermiş olduğu cezbedicilik, ihtişam, konum, statü o kadar enerjisi yüksek kelimeler ki insanın başını döndürecek, kibirlendirecek ve gereksiz egoya sahip olabilecek kadar.

Bu sektör o kadar ihtişamlı ve cezbedici ki sizi benliğinizde yok edecek kadar.

Tersi Düz Ettiren Dünya

Yeni medya ile değişim döngüsünün tam göbeğinde bir bekleyiş içerisindeyiz aslında. Önceden teknolojik gelişmelerin hayali bile aptalca ve saçma gelirken şimdi herkesin elinde dijital açlığın köleliğini gösteren simgeler, icatlar mevcut. İç benliğimizin bir yakarışı olarak görüyorum ben bu durumu. İçe kapanışın dışa vurumu, egoların tatmin edilişi, fark edilmek istemenin çaresiz göstergesi.

Evet dünya tek tıkla parmaklarımızın ucunda. Gözlerimizin önünde dönüyor, herkes birbirini tanıyor, biliyor, gelişiyor. Evet herkes iletişimin kucağında kendini bir birey, bir güç simgesi olarak görüyor. Peki bu Pembe Dünyanın kibri ne zaman fark edilecek? Kim dur diyecek? En önemlisi oyunun kurallarını kim belirleyecek?

Sadece Sorguluyorum

Peki gerçekten gelişen bu medyalaşma ve iletişim süreci dünya insanlığını gerçek amacıyla ne zaman tanıştıracak?

Düzensiz bir yapılaşmanın deprem faturasını kime keseceğiz mesela?

Bozulan toplum yapısını gelecek nesillere hesabını nasıl vereceğiz?

İşte ben tam olarak bunları sorguluyorum. Gerçek amacına ulaşamayan yenileşme yapısının altında ezilen benliğimizi, acınasılığımızı ve bilinçsizliğimizi sorguluyorum.

Gerçekten sorguluyorum ne olacak bu yeni medyanın hali?