Her marka dijital dönüşümünün farklı bir aşamasında ve farklı stratejilerle gündeme gelmekte. İlerleyen dönemlerde markaların tüketicilerinin taleplerini karşılamak için mağazada ve online platformlarda birtakım planlamalar yapması gerekecek.

Mağazada güvenli bir alışveriş deneyimi bekleyen tüketiciler, kişiselleştirmeyle daha çok ilgileniyor ve yüz yüze alışveriş kadar online alışverişinde etkileşimli, insan odaklı bir hal almasını istiyor. Tüketicilerin bu ihtiyaçlarını karşılamak isteyen birçok marka, hayatta kalmak için birden fazla sorumluluk ve yükle yüzleşiyor.

Tüketiciler evde kaldıkları süre boyunca dijital platformlar üzerinden daha çok alışveriş yapıyor ve beklentilerini karşılayacak uçtan uca bir deneyim talep ediyor.  Alınan en iyi etkileşimler, markaların tüketicilerine seslenmeye devam etmeleri için değişen tüketici standartlarına uymak zorunda oldukları anlamına geliyor. Yani, dijitalden alışveriş yapan kullanıcıların bir platformda son yaşadığı en iyi deneyim, her yerde almak istedikleri deneyim için minimum seviyeyi ortaya çıkarıyor. Tüketiciler, dijital deneyimleri eski olan markalara sabır göstermiyor. Çünkü kullanıcı odaklı deneyimlere alıştılar ve bundan sonrasında da daima daha iyi bir deneyim bekliyorlar.

Özetle; pandemi, markalar ve müşteriler için yeni yaklaşımları beraberinde getirdi. Bu durum artık kalıcı gibi gözüküyor; davranışlarımız ve markaların rolü değişiyor. Bu durumda, elde edilen fırsat ve yapılması gereken, müşteri deneyiminin nasıl olması gerektiğini yeniden tasarlamak. Günümüzde, müşteri deneyimini markaların dijital dünyasının merkezine yerleştiren stratejik planlara çok ihtiyaç duyuluyor.