innovative
works from
digital father
You must feel while designing.
It doesn't matter that the client didn't like your work.
The important thing is you give a work to your client that you are proud of.
Grow a respect to what you are doing!
award1 pointerHoverItem award2 pointerHoverItem
NEFES BORCUNU ÖDEYEMEZSEK
Ağustos 22

NEFES BORCUNU ÖDEYEMEZSEK

NEFES BORCUNU ÖDEYEMEZSEK

22 Ağustos | 716 |
Ceren Terzi
Ceren Terzi | @cerenterzi Social Media Copywriter

Bundan çok kısa bir süre önce Google'da Kaz Dağları'nı aramak istediğimizde karşımıza çıkan ilk 5 başlık genel hatlarıyla şöyleydi: "Kaz Dağları Otelleri", "Kaz Dağları'nda Gezilecek Yerler", Kaz Dağları Gezi Rehberi"... Bugün, Google'da aynı şekilde Kaz Dağları'nı arattığımızda ise karşılaştığımız başlıklar şunlar: "Kaz Dağları'ndaki yağmanın fotoğrafları", "Kaz Dağları'ndaki çadır nöbeti", "Kaz Dağları için bir eylem de Kanada'dan"...

Ülkemizin en önemli zenginliklerinden biri; "Tanrıların Armağanı" olarak tasvir edilen doğa harikası Kaz Dağları'nın acımasızca yok edilmesine razı olduk! Kanadalı bir şirketin siyanürle yapacağı maden arama çalışmasına izin verdik! Bunları yazarken, okurken, düşünürken aklımda ve kalbimde bir sorunun ağırlığı var: daha kaç kere kendi kalbimizi acıtacağız?

Gün geçtikçe daha hoyrat, gün geçtikçe daha yıkıcı davrandığımız doğa ana; gelecekte bizi sarıp sarmalayacak, bize şefkat gösterecek mi sanıyoruz? Eğer öyleyse, elbette ki yanılıyoruz! Bugün, Kaz Dağları önce nefes, yeşil ve hayat; sonra yağmur, güneş, gelecek, denge, toprak, tarım, rüzgar, kahvaltıdan eksik etmediğimiz zeytin, yemeklerde tadını mutlaka aradığımız zeytinyağı... Hepsi birbiriyle ilintili, muhteşem bir döngü içerisinde aldığımız nefesi geleceğe taşımamıza yardımcı oluyor. Gelecekte yemyeşil Kaz Dağları arasından esen rüzgar saçları okşamayacak, ağaç dallarına gizlenmiş kuşların şarkısı duyulmayacak... Yalnızca Kaz Dağları'na değil, insanoğlunun doğaya yaptığı tüm acımasızca girişimler bizi gelecek nesillere borçlu çıkaracak. Bu borç bir kerede ödenebilecek; parayla, sayıyla ya da ihaleleyle üzeri kapatılacak türden olmayacak! Yaz yağmurlarının çocuksu neşesi, geceleri gökyüzünde yıldızları seyredebilmenin keyfi, gönül rahatlığıyla dereden su içmenin ferahlığı, yeşille mavinin arasında koşup oynamanın ilhamı, bakkaldan düşünmeden aldığın yumurtanın, pazardan aldığın sebzenin/balığın taptaze lezzeti, derin bir nefes aldığında ciğerlerini kaplayan tertemiz havanın yarattığı hafiflik... Bunların hiçbiri olmadan büyüyen çocuklar yetiştirmek kendi kalbimizi acıtmak değil mi? Kendi kalbimizi acıtmadan, kendi suyumuzu kirletmeden; dereleri özgürce akan, gökyüzünde yıldızları seyredebilen bir gelecek için vicdan pusulamızı rant uğruna kesilen ağaçlara, kurutulan derelere, acımasızca müdahale edilen doğal dengeye çevirmeliyiz. Böyle giderse, bizim, geleceğe bir nefes borcumuz olacak! Biz, bu nefes borcunu ödeyemezsek bir çocuğun, bir hayvanın, bir ormanın, ağacın, birkıtanın hatta tüm dünyanın borçlusu olacağız...

  • kazdağları
  • doğa
  • yaşam
  • kazdağlarıhepimizindir

BLOG

Dijital Reklam Ajanslarının
İhtiyaçları Blogumuzda

Logo tasarımından, reklam filmlerine kadar tüm konuları ele aldığımız blogumuzu inceleyebilirsiniz. Sizde dijital reklam ajansları için önemli bilgiler öğrenebilirsiniz.

Yorum Yap
Yorumlar
  • Yorum Bulunamadı.