BANA RASYONEL FAYDADAN DAHA FAZLA NE VEREBİLİRSİN? Müşterilerin günümüzde zihinlerinde olan ancak kelimelere dökemedeği bir cümle.

Deloitte Digital'ın araştırmasına göre, tüketicilerin %58'i en sevdikleri markaların onlara ne hissettirdiğini açıklarken özellikle şu 3 kelimeden bahsediyorlar. "Sevgi, Mutluluk, Hayranlık"

Markalar uzun vadede başarılarını sürdürebilmek ve büyümelerini sağlamak için müşteri sadakatine ihtiyaç duyarlar. Marka sadakatinden bahsederken ilk başa koyacağımız başlık duygu olacaktır. Genellikle sadık müşteriler marka ile bir bağ kurdukları için sadık müşterilerdir. Peki marka sadakati nasıl oluşturulur? 

Öncelikle markaların, gerçekçi ve tutarlı bir tavır takınıyor olmaları gerekmektedir. 

İkinci dikkat edilmesi gereken konu, müşteriye karşı şeffaf olunması gerektiğidir. Müşteri marka ile ilgili bilgilere kolay ulaşabilmelidir.

Üçüncü konu, ürün veya hizmetin kolay ulaşılabilir olması gerekmektedir. Müşterilerin zamanı değerlidir ve kolay ulaşabildikleri ürün veya hizmeti tercih ederler.

Peki duygular uzun vadede müşteri sadakatini nasıl etkilemektedir? Duygusal faktörler, sadık müşteri kitlesi oluşturmanın birinci kuralıdır. Araştırmada gösterdiği gibi insanların çoğu markayı tercih etme noktasında, markaya karşı hissettikleri sevgi, mutluluk ve hayranlık kavramları karşımıza çıkıyor. Rasyonel faydalar önemlidir. Ancak satın alma kararında duygular kadar etkili değildirler. Ayrıca müşteri ile çift yönlü iletişim, özellikle sosyal medya tüm mesaj ve yorumlarına dönüş yapılması müşterileri mutlu eder. Olumsuz bir durumu olumluya çevirebilir, müşteriyi yeniden kazanabilirsiniz.Özellikle müşteriler kısada sürede bilgi almak isterler. Bu noktada anlıyoruzki marka sadakati oluşturma noktasında monitoring in büyük bir payı vardır.