Sosyal medya her sektörden markanın vitrini olmaya devam ediyor. Bu vitrinde bulunmaktan en çok pay çıkaran gıda sektöründe işler nasıl yürüyor birlikte inceleyelim. 

İhtiyaçlar hiyerarşisinde beslenme ilk sırada yer alır. Gıda yaşam için birincil ihtiyaçtır. Bu yüzden de konu gıda olunca çok geniş bir hedef kitleye sahip oluyorsunuz. Gıda firmalarının en önemli artısıda budur. Bu hedef kitleye ulaşmak ise bir o kadar kolaydır. Günde en az 3 öğün yemek yiyen biz insanlara günün her anında ulaşıp, ürün veya hizmetimizin reklamını sunmak kolay olacaktır. Ancak unutmamalıyız ki bu anlatım basit bir anlatımdır. Sunulan ürün veya hizmete, hedef kitle detaylarına, lokasyona ve birçok etkene bağlı olarak reklamlarımızın başarı oranları değişkenlik gösterecektir. Buna rağmen sosyal medya harcamalarında 2018 yılında olduğu gibi 2019 yılının ilk çeyreğinde de en çok harcama gıda sektöründen yapılmıştır. Buradan şunu çıkarabiliriz; her ne olursa olsun gıda sektörü büyük sosyal medya vitrininden en büyük payı almaya devam ediyor. 

Gıda firmaları sosyal medyanın gücünü en erken keşfeden firmalar arasında yer almaktadırlar. Günün her anında ulaşabildikleri hedef kitleleri ile burası onlar için göz ardı edilemeyecek kadar önemli bir mecra halini aldı. Sosyal medya üzerinde pazarlamaya konu olan tüm bu ürün grupları tüketiciyi doğrudan etkilemektedir. Arkadaşlar ile yenilen bir yemeğin, yeni deneyimlenen bir ürünün kişiler tarafından sosyal medyada paylaşılması bir davranış haline gelmiştir. Bu davranış ürün veya hizmeti deneyimlemek isteyen insanlar için bir değerlendirme imkanı sunmaktadır. 

Gıda firmalarının sosyal medyada doğrudan bir anlatımda bulunmalarıda hedef kitlelerine doğrudan ulaşmalarını sağlamaktadır. “Paylaşılan içeriklerde benim ürün veya hizmetim bu” diyebilme imkanınız bulunmaktadır.  Sadece görsel yapısı ile kendilerini tanıtabilmektedirler

Sosyal medya her sektör için birçok artı sunmaktadır ancak gıda sektörü bunlar arasında en şanslı olandır.